Hizmet erbabına pay senedi verilmek suretiyle sağlanan menfaatlerde ücret istisnası
7524 Sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 2 Ağustos 2024 tarihli ve 32620 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Çalışanlara hisse edinimi veya hisse alım opsiyonu düzenlemeleriyle menfaatler sağlayan işverenleri yakından ilgilendiren yeni düzenlemelere ilişkin detaylı bilgi aşağıda bilgilerinize sunulmaktadır. Anılan düzenlemelere geçmeden önce çalışanlara pay senedi olarak sağlanan menfaatlerin hukuki niteliği hakkında kısa bir değerlendirme yapmak isteriz.
PAY SENEDİ OLARAK ÇALIŞANA SAĞLANAN MENFAATLERİN HUKUKİ NİTELİĞİ
İşverenler tarafından çalışanların şirkete bağlılıklarını veya performanslarını ödüllendirmek amacıyla, ücret ve ücret eki niteliğindeki faydalara ilave olarak çalışanlara “bedelsiz” veya “gerçek hisse değerinin altında bir bedelle” hisse senetleri veya hisse senedi edinme hakkı sağlanmaktadır. Çalışana sağlanacak söz konusu menfaatlerin iş sözleşmelerinde yer alması mümkün olduğu gibi, işverenler tarafından ilan edilen tek taraflı düzenlemeler kapsamında “Hisse Opsiyon Planı (“HOP”)” adı altında belirlenmesi de yaygın bir pratiktir.
4857 sayılı İş Kanunu (“İş Kanunu”) ve diğer iş hukuku mevzuatında, hisse edinme uygulamalarına ilişkin kapsamlı bir düzenleme yer almamakla birlikte, hisse edinme haklarına ilişkin bedellerin talep edildiği uyuşmazlıklarda Yargıtay konuyu değerlendirmektedir. Şöyle ki, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi E. 2022/7885, K. 2022/15517, T. 29.11.2022 sayılı ilamı kapsamında konuyu değerlendirmiş ve hisse edinimi yoluyla elde edilen menfaatlerin niteliğini tanımlanmıştır.
Söz konusu kararından Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, çalışana tanınan “hisse opsiyonu” hakkını finansal piyasalarda işlem gören genel opsiyonlardan farklı olarak iş ilişkisinde çalışana teşvik amaçlı sunulan bir hak olduğunu vurgulamış ve bu hakkı İş Kanunu’nun 32. maddesinde ifade edildiği haliyle “prim/ikramiye” niteliğinde değerlendirerek “ücret” olarak tanımlamıştır.
Sonuç olarak, çalışanın hak kazandığı hisse miktarının parasal karşılığı üzerinden hesaplama yapılarak çalışan lehine bir ücret alacağı tespit edilmiştir. Bu yorumla Yargıtay, işverenler tarafından çalışanlara sağlanan hisse edinme haklarının İş Hukuku anlamında “ücret” niteliği taşıdığı ve hak kazanma koşulları gerçekleştikten sonra ödenmeyen hisse karşılıklarının iş mahkemeleri nezdinde “işçilik alacağı” olarak kabul edileceğini belirtmiştir.
YENİ DÜZENLEMELER
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun (“Gelir Vergisi Kanunu”), muaflık ve istisnalara ilişkin mülga 17. maddesi, başlığıyla birlikte yeniden düzenlenmiştir. Buna göre, teknogirişim şirketi niteliğinde olan işverenler tarafından çalışanlara bedelsiz veya indirimli olarak verilen ve ücret niteliğinde kabul edilen pay senetlerinin rayiç değerlerinin, çalışanın edinim yılındaki bir yıllık brüt ücretini aşmayan kısmı gelir vergisinden muaf tutulacaktır.
Bu kapsamda çalışan tarafından iktisap edilen pay senetlerinin 12 yıl içinde elden çıkarılması durumunda, işveren ilk iktisap tarihinde muaf tutulduğu vergi ve gecikme faizini ödeyecektir. İktisap edilen hisselerin elden çıkartılması halinde, ilk 3 yıl içinde için verginin %100’ü, 4-6 yıl için %75’i ve 7-12 yıl için %25’i oranında vergi hesaplanacaktır.
Yeni düzenlemeyle birlikte bir takım belirsizlikler ortaya çıksa da İş Hukuku temelinde en önemli husus “ücret niteliğinde kabul edilen pay senetleri” ifadesinden ne anlaşılması gerektiğidir. Yargıtay içtihatlarında, hisse edinme hakkı şeklinde çalışana sağlanan menfaatlerin ücret niteliğinde değerlendirildiği görülmektedir. Hal böyle iken, çalışanlara işverenleri tarafından verilen ve ücret niteliğinde kabul edilmeyecek olan pay senetlerinin ne olduğu, olası davalarda tartışma yaratacak ve anlaşılan o ki Yargıtay tarafından tanımlanmayı gerektirecektir.
Öte yandan, çalışana sağlanan pay senetlerinde vergisel istisnadan “teknogirişim şirketlerinin” yararlanacağı ifade edilmişse de İş Hukuku açısından çalışana sağlanan bu yöndeki menfaatlerin ücret niteliğinde olması her nevi işveren için aynı sonucu doğuracaktır.